14 Temmuz 2023 Cuma

biz tanrıyız

 

biz tanrıyız

sayısız mikrop, bakteri ve virüs fiziksel bir vücutta yaşar. Fiziksel beden onların yaratıcısı, devam ettiricisi ve sonlandırıcısıdır. Bu mikroorganizmalar için fiziksel beden onların tüm evreni ve aynı zamanda bir dizi deneyimdir. Varlıklar, fiziksel bedende ikamet eden bu mikroorganizmalar için tanrılardır. Evrenimizde olduğu gibi, fiziksel beden ile mikroorganizmalar arasında simbiyotik bir ilişki vardır. İlginç bir şekilde, varlıkların tanrısı da fiziksel bedenin içinde ikamet ediyor, "Ruh". Bu mikroorganizmaların birçok nesli, bir fiziksel bedenin ömrü boyunca geçer. Bu mikroorganizmalar, hayatta kalmaları fiziksel bedenin hayatta kalmasına bağlı olduğundan, her zaman fiziksel bedenin sağlığı için dua ederler. Fiziksel bedenin dökülmesi, bu mikroorganizmalar için felaket bir olaydır, evrenlerinin sonudur. Beden kendini değiştirmeye devam ettikçe, evren de değişir. Fiziksel bedenin içinde yaşayan mikroorganizmalar nedeniyle bilincin içinde bilinç vardır. Böylece, bir dünya içinde birçok dünya. – anonim

Doğum günü

Doğum günü yanlış bir tarih. Kutlanan tarihteki doğum günü sadece klinik bir veridir, kozmik bir veri değildir. Bu klinik tarihte varlığın yaşam yolculuğu başlamıştır. Peki ya bu tarihten önceki hali? Bu klinik tarihten önce, dünya planında değil, daha yüksek planlarda veya boyutlarda veya alemlerde sahip olunan belirli bir varlık hali de vardı. Evren var olduğunda varlıklar doğdu. Sayısız yıl boyunca, fiziksel ve ruhsal gelişmelere yol açan belirli bir evrim süreci olmuştu. Varlıklar ruhtur, beden değil. Bilinç, Ruhun bir aracıdır. Ruh çok eski zamanlardır. Bedenin madde bileşimi de doğum gününün kutlandığı gün gerçekleşmemiştir. Doğum günü olarak kabul edilen günün sadece kronolojik çağrışımı vardır ki bu aslında yanlış bir sayıdır. Doğum ve ölüm kurgudur. Doğum günü hakkında konuşmak, her zaman var olan bir şeyi kronolojik olarak tanımlamaya çalışmaktır. İkili doğum ölümdür. Doğum ve ölüm, ruhun maddeye girişini ve çıkışını, maddeye girişini ve çıkışını ifade eder. Bunlar, varlıkların kaba yaşam formlarının sınırlı deneyimlerindeki iki ana geçiş ve yaşam yolculuğundaki yalnızca iki ana olaydır. Algılanabilir olsun ya da olmasın, hayat hep var mıydı? Yaşam, bu gezegende olmasa da başka bir gezegende her zaman bir şekilde var olmuştu. – anonim ve yaşam yolculuğunda sadece iki büyük olay. Algılanabilir olsun ya da olmasın, hayat hep var mıydı? Yaşam, bu gezegende olmasa da başka bir gezegende her zaman bir şekilde var olmuştu. – anonim ve yaşam yolculuğunda sadece iki büyük olay. Algılanabilir olsun ya da olmasın, hayat hep var mıydı? Yaşam, bu gezegende olmasa da başka bir gezegende her zaman bir şekilde var olmuştu. – anonim

Bilgelik Koltuğu - Beyin veya Ruh

Ruh beyni belirler. Batının prestijli üniversiteleri tarafından varlıklar üzerinde yürütülen birçok biyomedikal deneyler beynin bilgeliğin merkezi olmadığını, bunun yerine beynin aynı zamanda fiziksel bedenin içindeki bir şeyden talimatlar aldığını gösterdi. Bunun gibi birçok ilginç olay da yaşandı. Beynin, emrini fiziksel bedenin içinde bir yerlerden alan bir birincil öğe değil, ikincil öğe olarak hareket ettiği gözlemlenmiştir. Beyin maddedir. Ruh enerjidir. Enerji maddeyi yönlendirir. Herhangi bir sistemde, madde aracılığıyla iş yaratan enerjidir. Bu nedenle, bilgeliğin gerçek merkezi beyin değil, ruhtur. – anonim

Fiziksel Beden – Bir Güç Evi

Fiziksel beden zihni, ruhu ve ruhu barındırır. Fiziksel beden bir güç merkezidir. Elektrik telleri içeren bir elektrik ızgarası gibi, fiziksel bedende atardamarlardan ve damarlardan oluşan bir kan damarı ızgarası vardır. Kan iyonları içerir, bu nedenle iyonların hareketi vardır. İyonların akışı iyonik akım oluşturur. Biyo-potansiyeller insan vücudunun her hücresinde mevcuttur. EEG, EMG, EKG sırasıyla beyin, kas ve kalp için zamana göre biyo-potansiyel grafikleri yedi. Bu biyo-potansiyeller küçük elektrik voltajlarıdır. Dolayısıyla fiziksel bir vücutta hem gerilimler hem de akımlar mevcuttur. Voltaj ve akım elektrik gücünü oluşturur. Böylece vücut bir güç merkezidir. Bu voltaj ve akım, fiziksel bedenin aura olarak bilinen kendi elektromanyetik alanını yaratır. Biyo-potansiyeller ve biyo-akımlar, fiziksel beden içindeki maddenin ve kozmik enerjinin bileşeninin mevcudiyetinden kaynaklanmaktadır. Doğumda, kozmik enerjinin bu bileşeni yapım aşamasında çocuğa girer ve ölümde aynısı geri verilir. Böylece doğa, bir kez verileni geri alan bir borç veren gibi davranır. Santral, yeni tesis, makine ve operatörü olan yeni Santral Binası ile yeniden işletmeye alınmak üzere hizmet dışı bırakılır. – anonim

Hiç yorum yok: